![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpFH-H2-gqUFrIeSnypQWy6qlnKsUv7BoVr3TMlJUMgNP1AT_1acDQMp2lESdzPRNckQxiKiRdMrBhSEZrSao6wqPhJB7kIVeDQHiVGzL_QQWEiOodFO0r4tQmFHEapxqaekCetlRrOTE/s320/14334294_1735319840051011_1156824689_n%25281%2529.jpg)
Merhaba dostlarım,bugün sizlere dün bitirmiş olduğum kitaptan Felsefenin Kısa Tarihi' nden bahsedeceğim. Nigel Warburton'un yazdığı, Alfa Yayınları’ndan çıkan ‘Felsefenin Kısa Tarihi’, batı felsefesinin kırk bölümde kronolojik bir biçimde özeti olarak filozofların hayatlarını ve düşüncelerini paylaşıyor. Bu kitapta düşünce sistemlerinin gelişimine tanıklık etmekle kalmıyor felsefenin gündelik hayatımızdan da bağımsız olmadığını anlıyoruz.Bu bağlamda felsefeye yeni başlayacaklara,felsefe okumayı sevmeyenlere ve hatta anlamamaktan korkanlara birebir.Warburton çoğunluğun gözünü korkutan ve anlaşılmaz olduğunu düşündüğü felsefeyi herkesin anlayabileceği ve günlük hayatında da kullanabileceği bir kavrama dönüştürüyor.2000 yıllık Batı felsefesini Sokrates'ten hayvan hakları hareketine kadar ana hatlarıyla sunuyor.
Warburton, gündelik hayatla harmanladığı felsefe ve insanı olabilecek en yalın haliyle sunuyor okuyucusuna. Bizim sıradan gördüğümüz sorunlar,ilgilenmediğimiz konular bir filozofun hayatını adadığı arayış olarak karşımıza çıkıyor. Filozofların sorduğu ve değindiği kavramlar durumlara başka açılardan bakmamızı sağlıyor.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkMGfmzU2FguGUPNj2EaAouvvPksgVji7UKTsckMOOFRuSo43NWcbBFf0hT53FrS3pVd8JZozeHfzYr_2vaFRlcc7AthGDtIrdjTpkJNw45Z6Za8ePEfnQKLEThFjetvseqXuxeeKcNZA/s200/nigel-warburton.jpg)
Platon’la başlayıp Peter Singer’la biten kitapta ölüm korkusunun zaman kaybı olduğunu ve ölümden öncesiyle ilgilenmiyorsak sonrasıyla neden bu kadar ilgileniyoruz diyen Epikuros’a; sorgulanmamış yaşamı koyunlara addeden Sokrates'e,haticeye değil neticeye bakan ve iktidarını korumak için her şeyi göze alabilecek Machiavellli'ye,uçurumun kenarında olsa da düşmeyeceğini düşse bile yaralanmayacağını düşünen (''bunu nereden bilebiliriz ki'') büyük şüpheci Pyrrhon'a,bir rüyada olmadığından emin olmaya çalışan ve aynı zamanda varlığından şüphe eden Descartes’a; Tanrı’nın yaşadığımız dünyada olduğunu iddia eden Spinoza’ya; mümkün dünyaların en iyisinde yaşadığımızı düşünen iyimser filozof Leibniz’e; ahlakın yalnızca yaptıklarımızla değil yapmadıklarımızla da ve hatta neden yaptığımızla ilişkili olduğunu sorgulayan ve ucunda ölüm de olsa yalan söylemememiz gerektiğini belirten Kant’a;‘Tanrı’yı öldüren Nietzsche’ye yer veriliyor.
İşte böyle sevgili dostlarım,olay akışının olmadığı dilediğiniz sayfadan başlayıp dilediğiniz sayfada bırakabileceğiniz felsefenin kısa bir özeti halinde sunulan kitabın yorumlaması böyleydi.Birçok defa indirimde olmasıyla ülkemizde kitaba ulaşan sayısı da fazla oldu.Umarım siz de okur ve seversiniz.Okursanız bana da mutlaka yorumda bulunun.Kitapla kalın!
Gündelik hayatın felsefeyle birleşimi diyebiliriz kitap için o halde.
YanıtlaSil