16 Temmuz 2017 Pazar

Yakıcı Sır / Stefan Zweig

'Çocuklarınkı gibi duyarlı bünyelerde her tutku balmumuna basılmış gibi iz bırakır.'
Avusturya Alplerine kısa bir gezintiye çıkan Baron,kendine tehlikesiz ve kısa süreliğine flört arar. Tanışmak istediği kadının on iki yaşındaki oğluyla ahbaplık yaparak işe koyulur. 
Edgar, kendisiyle ahbaplık eden bu yabancıyla annesi arasındaki münasebete anlam veremez ama kitapta gittikçe yükselen gerilim, onu çocukluğun masum dünyasından ve kuşkusuz sevgiden uzaklaştırarak katıksız bir nefrete dönüştürür.
Karakterlerin psikolojik tahlilleri ve kitabın dili bir Zweig klasiği olarak güzel olsa da, Satranç kadar haz alamadım. Bu arada bir yandan da Cinder' ı okuyorum. Siz neler yapıyorsunuz? Kitapla kalın!💖
4/5 😊

Acele Aşk Aranıyor / Binnur Tekinalp

Bülent acil aşk arıyor, çekilin!
Kitabın diline bayıldım,akıcı ve eğlenceli olması sebebiyle elinizden bırakımıyorsunuz😂 Yazarımız kadın olmasına rağmen bir erkeğin ağzından da eksiksiz ve eğreti durmadan yazıyor ve bu durum karakteri bizden biri haline getiriyor. Yani nasıl desem, aşk romanlarındaki ütopik romantiklerden değil de kaba,şekilci ve gerçekçi biri. Kabalığından dolayı, pek sevemedim karakteri. Çevremizde örnekleri bolca mevcut malûm 😂 Uzak durduğu komşu kızı Hülya 'nın muhteşem geri dönüşünü ve Bülent 'e yaşattıklarını okurken eğlenmeme rağmen,birkaç değişiklikle tanınmayacak hale gelen Hülya olayını klişe buldum, "Kadın İsterse" misali😄 peki kitabın başından beri ana karakter Bülent ve Hülya 'nın bir araya geleceğini düşünmem? Kitap bu konuda ters köşe yaptı diyebilirim. Bülent artık akıllanmış ve sevginin salt dış görünüşten ibaret olmadığını anlamıştır umarım. Bu arada kitap tamamen Bülent üzerinden yazılıyor sanmayın, aslında Hülya'nın ekseninde dönüyor. Kitabı yarıladığımda olayların hızlı geliştiğini düşündüm ama bu durum temponun düşmemesini sağlamış bence. Yazara bu eğlenceli kitabını imzaladığı ve gönderdiği için tekrardan teşekkürler 💝 Siz okudunuz mu, şuan neler okuyorsunuz? Kitapla kalın!

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Aristo ve Dante Evrenin Sırlarını Keşfediyor * Kitap yorumu

Aristo, abisi hapiste olan on beş yaşında yalnız bir çocuk. Havuza gittiği bir gün kendisi de yalnız bir çocuk olan Dante ile tanışıyor ve hayatını,evreni, ilişkileri, kendini tanıma ve keşfetme olanağına sahip oluyor. Abisinin hapiste olmasını,babasıyla ilişkisindeki kopukluklardan kaynaklı soru işaretlerini okuyoruz Aristo'nun hayatında. Tüm bunlardan Dante'yle uzaklaşıyor. Karşısındaki tanımaya çalışırken aslında bir yerlerde hem kendisiyle hem de ailesiyle yüzleşiyor.

Lgbt temalı bir kitap olarak geçse de arkadaşlık ve fedakârlık üzerine kuruluydu kitap.

Karakterler yaşlarının getirdiği özellikleri taşıyor👍Ve kitapta sevdiğim diğer bir nokta, ailelerin ne olursa olsun çocuklarının arkalarında olmalarıydı. Bu arada bu bir seriymis🎉 Devam edeceğim bir seri olacak👌 Tekrardan okuyacağım huzurlu bir kitaptı benim için 💞 Siz neler okuyorsunuz?

11 Temmuz 2017 Salı

Kafes * Josh Malerman

Merhabalar #kitapdetoksuyapıyoruz tagi kapsamında okuduğum ilk kitabım Kafes'ti. İdilcim hala okumadın mı diyenlere cevabım var artık, okudum kardeşim! Araya sınavım girmese çoktan bitmiş olurdu ama yine de kısa bir sürede okuduğumu düşünüyorum. Öncelikle #readingslump (*kitapokuyamama) dönemindeyseniz kesinlikle öneriyorum. 
Kafes,insanların bir şeyler görüp delirmeleri ve intihar etmeleriyle başlıyor. Genellikle intiharla sonuçlansa da, bazen insanların yakınlarına ve sevdiklerine zarar vermeleriyle de sonuçlanabiliyor. Insanlar gözlerini açmamak için gözbağı kullanıyorlar. Evlerdeki pencerelerse battaniyelerle kapatılıyor. Böyle bir dünyada hamile olan Malorie'nin yani baş karakterimizin gözünden okuyoruz kitabı. Gözlerini açmamaları gerekiyor,açarlarsa 'o şeyi ' görürler ve delirirler. İlk başlarda ne kadar zor olabilir ki demiştim ama ciddi anlamda çok zor bir hayat onları bekliyordu. Kitabın içinde oluşturulmuş kurguda,o "yeni" dünyada kurgusal olarak mantıksız ve eksik hiçbir şey yoktu. Zor bir dünya ve hayatta kalmaya çalışan insanlar. Ölen insanlar,deliren insanlar... Kitap yer yer psikolojik gerilimleri de barındırıyordu. Geçmişi sık sık hatırlayan Malorie ve çocuklarının bilinmeyene yolculuğu sürüyordu kitap boyunca. Söylemeden geçmeyeyim. İnsanların delirmelerine neden olan 'o şeyler' in ne olduğu sonunda ortaya çıkmıyor. Ben zaten bunu biliyordum. Bence bu bir spoiler değil. Hatta ne çıkacak diye okursanız kitaptan zevk alamaz ve sonunda hayal kırıklığına uğrarsınız.Sonunda bir sonuca bağlanması değildi önemli olan. Bu arada baş karakterimiz Malorie hem ruhsal hem fiziksel olarak güçlü bir imaj çiziyor. Gerçekte böyle bir şey yaşansa bu kadar güçlü biri olan biri olabilir miydi diye düşünceler geçti aklımdan! Başına neler gelmedi ki!Gözlerini asla açamayan insanların dünyası beni etkiledi! Umarım siz de okur ve seversiniz. Kitapla kalın!
Kitabın ön okuması için -------> tık tık ^^

Saldırganı Hoş Tutmak *Erendiz Atasü

Gözden kaçan kitaplarda bugün: Saldırganı Hoş Tutmak 
Kitap, Atasü'nün farklı yıllarda yazdığı denemelerinden oluşuyor. Şu ana kadar en eskisi 2004 'te yazılmakla birlikte yazılar, yazarın siyasi ve sanat üzerine fikirlerinden oluşuyor. Oturup bir gecede de okunabilir ama ben sindirerek ve zevk alarak okumak istiyorum. Ara vermeksizin okuduğunuz zaman oturup on gazetenin birden köşe yazıları okuyormuş gibi hissettiriyor. İçerisinde yakın siyasi tarihimize-özellikle bir partiye ithafen keskin eleştiriler var,eğer farklı fikirler tarafından kaleme alınmış yazıları okumayı seviyor ve tercih ediyorsanız okuyun derim. Siyasi yazılar (özellikle eleştiri yazıları),deneme,köşe yazılarından hoşlanmıyorsanız-ki sanata dair yazılarında da bol miktarda eleştiri var- almadan bir kez daha okuyun derim. Arka kapağına göz atarsanız ne demek istediğimi anlarsınız! Kitapla kalın🗣

Cinder * Bir Ay Günlüğü Kitabı

Dördüncü Dünya Savaşı 'nın üzerinden yüz yılı aşkın bir süre geçmiştir. Yeni Pekin'deki insanlar, nüfuslarını tehdit eden vebayla karşı karşıyadır. Oysa hiçbiri, dünyanın kaderinin tek bir kıza bağlı olduğunu bilmiyorlardır.
Becerikli mekanik ustasi Cinder, bir sayborgdur ve baloya; peri annenin at arabasına çevirdiği kabaklar yerine,hava aracıyla gitmektedir. Modern masallara hoş geldiniz! 🎉
Mutlaka indirimde görmüşsünüzdür. Bir şans verin diyorum okumayanlara. Seriye devam edeceğim. Sonunu yavaştan tahmin etmeye başlamıştım ama o sayfaya geldiğimde yine de şaşırdım😊 Kitapta karakterlerden çok,kurguyu sevdim. Siz okudunuz mu? Keyifli günler herkse💖

3 Temmuz 2017 Pazartesi

Fareler ve İnsanlar

Aslında Steinbeck 'in Gazap Üzümleri' ni okumadım ama onu da okuyacağım. Şuan Sel Yayınları 'ndan çıkan Bitmeyen Kavga kitabı elimde var, ilk ondan başlayacağım. Evet Fareler ve İnsanları okumamıştım. Bu detoks gerçekten iyi geçiyor. - kitap sitelerine ve indirimlere bakmadığınız sürece- 💥Kitaba gelirsek eğer, George ve Lennie' nin yeni bir çiftlikte çalışmaya başlamaları ve bu süreçte çiftlik çalışanlarıyla aralarında geçenlerden ibaretti kitap.Lennie'nin saf halleri, George'un ona davranışları beni üzdü sebepsizce. Öncelikle şunu belirteyim ki, okuduğum kitap 1996 basımı ve çevirisi pek fena😂 Steinbeck kullanılan kelimeleri, Türkçe deyimleri ve ifadeleri görse mezarından kalkıp gelirdi. Buna rağmen kitap çok akıcıydı. Dostluk temasının işlendiği kitaplardan hoşlanmıyormuşum bunu da anlamış oldum. Kitapta sevdiğim noktalardan biri karın tokluğuna çalışan o işçilerin, başlarını sokabilecek bir ev hayal etmeleriydi. Hayatlarını sürdürebilecekleri bir ev. Küçük hayallerini gözlerinde büyütmeleri kalbimi acıttı.Dediğim gibi ben Sel Yayınları 'nın çevirisinin beğenildiğini duydum,mutlaka alıp onu da okuyacağım! Evet,çoğu kişi sanırım sonu sebebiyle etkilenmiş kitaptan. Ne yalan söyleyeyim sonu gerçekten güzel ve etkiliydi. Bu arada kitap kapağındaki çizim Poyraz Karayel dizisindeki başrol oyuncusuna benziyor! Kitabı okurken karakterleri düşünürken hep o geldi gözümün önüne 😅 Rahat okunan bir kitap arıyorsanız çekinmeden okuyun derim. Siz neler düşünüyorsunuz? Kitapla kalın!

1 Temmuz 2017 Cumartesi

KEFENSİZLER MEZARLIĞI

Ya geçmişinle yüzleş ya da başına gelecek olana katlan!
Kefensizler Mezarlığı / 😱 #kitapyorumu
Dört astronomi öğrencisi Harran' a düzenlenen geziye giderler. Macera aramak için gezi sırasında bir gece gizlice kaçarlar. Gecenin bir yarısı virane bir eve adım attıklarında, seneler önce evde yaşanmış korkunç olaylardan habersizlerdir. Evdeki çekmecede gizemli bir defter bulurlar. Yaşanan korkunç olayları öğrenme sırası gelmiştir!
Öncelikle kitabın içindeki notlara bayıldım, videoları daha izleyemedim. Gece sessizken okumamak çok daha iyi olsa da kitabın tadı daha çok çıkıyor 👌 Gerilim/ korku kitaplarında olayların Türkiye'de bildiğimiz yerlerde geçmesi beni çok etkiliyor. Hikayeyi daha gerçekçi kılıyor diyebilirim benim için. Gece başladığım kitabı sabah erken saatte bitirmiştim. Kitabın dili ve kurgusu akıcı olduğu için birkaç satte bile bitirebilirsiniz👌Sonunda şok olmayı beklediğim halde gerçekten şaşırdım. Kitabı aslında Türk yapımı Konak isimli bir film var ona da benzettim. 😱 
Benim için tek olumsuz nokta kitabın tadının damağımda kalmış olmasıydı. 240 sayfa bana yetmedi! Keşke daha uzun olsaydı dedim ama korku, lanetli mezarlik, gizemli olaylar ve daha çok korku sevenler için Kefensizler Mezarlığı birebir!

DOKTOR OX'UN DENEYİ

Merhaba dostlarım! Bugün sizlere Doktor Ox'un Deneyi'nden bahsedeceğim. Kitabı ilk gördüğümde ve konusunu okuduğumda büyük bir ilgiyle takip ettim, ardından da hemen listeme ekledim.Sonrasında daha kitap elime ulaşmadan okuduğum yorumlarda fazla olumsuz ifadeler gördüm. Kitap geldiğindeyse ilk bölümlerde 'Ay yok ben bunu nasıl okuyacağım 'dedim çünkü kitap ciddi manada edebi bir lezzet vermedi.Arka arkaya sıralanmış özel yer ve kişi isimleri beni yordu.Sonrasında ben tekrar yorumlara göz atayım dedim bu sefer de hep güzel yorumlar okudum.Kırılmış şevkim yerine gelince devam ettim.Gerçekten yapılan yorumların değerini anladım. Bence bookstagram yorumları; kitaplara karşı iyi de kötü de ön yargı oluşturmak gibi bir güce sahip. Aslında bu kitap Jules Verne'in bir novellası. Novella,romandan kısa öyküden uzun yapıtlarmış. İşte bu eğlenceli novella hayali bir Quiquendone kentinde geçiyor. Kent hakkında bir önceki postta bilgi vermiştim ama bir kez daha yineleyeyim.Bu kent insanların tepki vermediği,duygu belirtisi göstermediği,sinirlenmediği, asla kavga etmediği hatta seslerini bile yükseltmediği bir kent. Yöneticiler bu kadar olaysız kentte karar almak durumunda dahi kalmıyorlar. Ta ki Doktor Ox ve deneyi ortaya çıkana dek.İşte işler burada değişiyor. Konusu böyle başlıyor,ardından gerçeklşen olaylara tanık oluyoruz.
Ben kitabı genel anlamda sevdim,içerisindeki ironi yapılan yerleri de sevdim.Ancak bana göre ironi öyle bir yapılmalı ki,okuyucular bunun ironi olup olmadığı konusunda kararsız kalmalı.Bu tarz kitaplarla haşır neşir olanlar anlayabilmeli. Çünkü ironi yapılan bazı kısımların altını fazla vurgulamak,tırnak içinde yazmak 'Bakın ironi yapıyorum siz okuyucular' tarzı geldi.Bu arada kitapta bazı bölümlerde 'Okuyucular hatırlayacaktır,bir önceki bölümde bahsedilmişti'tarzı cümleleri çok sevdim.Sanki yazarla konuşuyormuş gibi hissettiriyor. Iste boyle sevgili kançolar,ben kitabı beğendim .Modern Klasikler okuyorsanız sizin de sevebileceğinizi düşünüyorum ✌ Kitapla kalın! 
@booktagram98